Polip, sindirim sistemi, solunum sistemi ve kadınlarda üreme sistemi yüzey epitelinde oluşan iyi huylu tümörlerdir. Ancak, her zaman tam bir tümör özelliği göstermezler. Polipler, tahriş, iltihabi ve alerjik reaksiyonlar sonucu oluşabilirler. Saplı veya sapsız özellikte olup, birkaç milimetre veya birkaç santimetre boyutlarında olabilirler. En sık burun, yutak, mide ve kalın bağırsakta görülürler. Birden fazla sayıda olanlara polipozis adı verilir.

Nazal polipler, tipik alerji ilaçları ile geçmeyen ve sürekli burun tıkanıklığına sebebiyet veren bir polip türüdür. Diğer belirtileri arasında sinüs basıncından kaynaklı baş ağrısı, burun akıntısı, koku ve tat alma duyusunun azalması veya tamamen kaybolması yer alır. Ciddi oranda nazal polipi olan hastalarda burun deliklerinin içine bakıldığında polipler görülebilir. Kronikleşmiş burun polipleri, burun köprüsünün genişlemesine yol açabilir ve bunun sonucunda gözler birbirinden ayrılmış gibi görünebilir.

Gırtlak polipleri, düzgün, yuvarlak, saplı veya sapsız, genellikle 1 cm'den küçük poliplerdir. Bu polipler, sesin yoğun kullanımı, soğuk algınlığı, sesteki yıpranma veya travma sonucu gelişebilir. Aşırı yüksek sesle bağırma ile birlikte akut larenjit gelişebilir ve sesin dinlendirilmemesi sonucu bu durum polipe dönüşebilir. Ses teli polipleri, laringoskopi adı verilen bir cihazla hastanın ağız yoluyla girilerek ses tellerindeki poliplerin alınması ile tedavi edilir. Cerrahi müdahaleyi terapi izlemelidir ve hasta ikinci defa aynı şekilde ses tellerine zarar vermemesi için uyarılmalıdır.

Kalın bağırsak polipleri, bağırsak iç tabanında yerleşen hücrelerden köken alarak bağırsak boşluğuna doğru çıkıntı yaparak gelişen oluşumlardır. Bu polipler, kalın bağırsakta en fazla görülen patolojilerdendir. Polipler izlendiği andan itibaren, polip ile kanser ilişkilendirilmesi araştırılmalı ve bir an önce tedaviye başlanmalıdır. Polipler, kalın bağırsakta her yerde görülebilirler, ancak en sık rektum ve sigmoid kolonda görülmektedir.

Kalın bağırsak polipleri genellikle belirti vermezler. Radyolojik inceleme veya kolonoskopi esnasında tesadüfen izlenebilirler. Çok nadiren bazı polipler rektal kanamaya ve hafif karın ağrısına neden olabilir. Radyolojik incelemede bir polipin açığa çıkarılması için tüm kolonun tamamen izlenebilmesi gerekir, bu da çok fazla mümkün olmadığından inceleme esnasında atlanma ihtimali yüksektir. İyi bir cerrahi müdahale sonucu tamamen çıkarılan bir polipin tekrar etme şansı yoktur. Ancak kişinin bağırsaklarının polipe meyilli olması nedeniyle, tekrar çıkma ihtimali normal hastalara göre %30 fazladır.

Rahim polipleri ve rahim ağzı polipleri (servikal polip), rahim içi tabakasında veya rahim ağzında bulunan ve bu dokulardan kaynak alan et parçaları şeklinde poliplerdir. Oluşma nedeni genellikle bilinmeyen ve her yaş döneminde görülebilen bir polip türü olan endometrial polip ve servikal polip, daha çok menopoz yaşı öncesi ve sonrası daha sık görülmektedir. Endometrial polip, çok sayıda ve büyük olduğunda kanama şeklinde belirti verir. Hem ağrılı kanama olur hem de adet zamanını uzatır. Aynı zamanda cinsel ilişki esnasında da kanama gözlenebilir.

Endometrial poliplerin tanısı, kanama şikayeti ile doktora başvuran kadınlardan alınan örneklerin patolojik incelemeleri sonucu konur. Rahim ağzı polipleri ise jinekolojik muayene sonucu teşhis edilebilir.

Rahim içi ve rahim ağzı poliplerin kanserden dışlanabilmesi için gerekli tetkiklerin yapılması gerekir. Histereskopi yöntemiyle polip bulunduğu yerden kopartılarak çıkarılır.